Aile Sırları

Kimi ailelerde söylenmeyen ama hissedilen, dile getirilmeyen ama etkisi göz ardı edilemez olan, gizlenilen veya gizlenebildiği sanılan hatıralar ve sırlar bulunur. Çoğu zaman, bu sırrı taşıyan bireyle ailenin diğer fertleri arasındaki tek fark, sırrın içeriğiyle ilgilidir. Burada konu etmek istediğim sırlar, bir çocuğun annesinden gizli yediği şekerleme veya bir ergenin gizlice yaptığı kaçamaklardan farklıdır. Aile sırlarına örnek olarak düşünülebilecek unsurlardan birkaçı şu şekilde sıralanabilir; aile içi taciz veya şiddet, aile fertlerinden birinin hastalığı, bir çocuğun kaybı, kürtaj veya düşük öyküsü veya boşanma sürecinde olan ebeveynlerin çocuktan bunu saklama gayreti. Burada önemli olacak olan, sırrın ailedeki birinin veya bir kaç kişinin konumlanmasında etki yaratma özelliğidir. Başka bir deyişle, sırların temelinde bir travma yatar ve her travmada olduğu gibi, birey bundan etkilenir ve bu etkiler de farkında olmadan duygu ve davranışlarına yansır. Ailenin diğer üyeleri tarafından, gizlenmeye çalışılan anlaşılmasa da, sırrı taşıyan kişinin bazı konularda ve bazı anlarda daha tedirgin veya gergin olduğu hissedilir.

Psikanalizde, aileden aile, kelimlelerle ifade edilmeden aktarılan bu bilnçdışı mirasa “yapışmış hayaletler” adı verilir. Bunun nedeni ise, dile gelmeyen bu sırrın, aile bireylerinin aldığı konum itibariyle taşınmaya devam etmesinden kaynaklanır.

Bu gibi durumlar, sırrı taşıyan kişi için ne kadar zor ise, sırrın içeriğine sahip olmayan ama etkilerine maruz kalan kişi için de o kadar zordur. Peki neden ve nasıl?

Anlam yüklenilemeyen bir durumla karşı karşıya kalmak kaygı yaratır. Başka bir deyişle, sırrın gizlenmesi ilişkileri gizil bir şekilde etkiler ve ailedeki her birey “hayaletin” gölgesiyle karşılaşmak durumunda kalır. Örneğin, anne ve baba zor bir döneme girmiş ve çocuklarından gizli olarak dahil olsa tartışmalar yaşıyor ise, kısa bir süre içerisinde çocuğun geceleri daha zor uyumaya başladığı veya gece kalktığı, bazen ağlamalarının çoğaldığı, kimi zaman ise iştahının kapandığı görülür. Aile içerisinde ifade bulmayan durumların gizli kalması oldukça güçtür, çünkü ister istemez huzursuzluklar hissedilir. Sırrın içeriğine sahip olmayan kişinin zorluğu ise, neyle karşı karşıya olduğunu bilmemektir. Bir şeyle mücadele edebilmek için, durumun ne olduğunu bilebilmek gerekir, acı veren veya rahatsız edene bir anlam yükleyebilmek rahatlatıcıdır. Neyin huzursuzluğunu yaşadığını bilmemek ise, yas sürecini geciktirir, hatta bazen sonsuza kadar sürdürür. Ebeveynlerinin boşanacağını öğrenmek bir çocuk için zordur ve bir uyum süreci gerektirir, ama dillenmeyen huzursuz bir karmaşayla karşı karşıya kalmak uyum sürecine girememeyi de beraberinde getirir.

Kimi ailelerde varlığını sürdüren “yapışmış hayaletlerden” kurtulmak kolay değildir. Sıırın sahibi ondan kurtulmak isteyip, diğer aile üyelerini nasıl etkileyeceğini bilmediğinden dolayı, ifade edemediği bir travmayı taşımaya devam etmek durumunda kalabilir. Bu gibi durumlarda, bir uzmana başvurup, ondan yardım alınabilir. Paylaşılacak olan bir sırrı nasıl şekillendirilebileceğiyle ilgili yardım almak önemlidir. Ayrıca, dillendirilen ve anlam kazanan sırlar hayalet olma durumlarını yirirler…