Yuvaya Başlamanın Bir Yaşı Var Mı?

Yuvaya başlamak… büyümek, gelişmek.

Yuvaya başlamanın bir yaşı var mı?

Yuva deneyimi, anne-baba-çocuk üçlüsü için, yeni bir dönemin başlangıcına işaret eder. Bu güne kadar aile içerisinde oturtulan düzenin dışında bir süreci beraberinde getirecek olan bu değişim, ailedeki herkesi ilgilendirmektedir. Yuvaya başlamak çocuğun fiziksel ve ruhsal gelişiminde önemli bir rol oynar. Bunun için, erken yaşta yuvaya başlamanın birçok olumlu etkisi bulunmaktadır. Önemli olan, çocuğun tüm düzenini birden değiştirmek yerine yavaş bir geçiş sağlayabilmektir. Haftanın iki veya üç günü birkaç saatliğine yuvaya gitmeye başlayan bir çocuk, kendisini daha güvende hissedecektir. Yuvaya erken yaşta başlamak ve okul öncesi böyle bir deneyime sahip olmak, çocuğun ayrılığa, değişikliğe ve dış dünyaya yönelik uyum sağlama olasılığını ve kabiliyetini arttıracaktır. Başka bir deyişle, yuvaya başlamanın bir yaşı yoktur, yeter ki bu geçiş yumuşak ve çocuğun uyum gösterebileceği şekilde gerçekleşsin.

Fiziksel ve ruhsal gelişim nedir?

Yuva ortamında büyümek, çocuğa farklı alanlara yönelik gelişimsel özellikler katabilir. Fiziksel veya motor olarak de ifade edilen gelişim alanlarına örnek olarak; ince/kaba motor gelişimi ve el göz koordinasyonu verilebilir. Bunlar, çocuğun bedenini daha iyi değerlendirebilmesine yardımcı olan bazı aktiviteler dolayısıyla gelişen unsurlardır. Örneğin, elini ve parmaklarını daha iyi kullanabilmek, bir oyuncağı veya çatalı daha uygun bir şekilde kavrayabilmek, gördüğü bir nesneye eliyle tek seferde ulaşabilmek ve vucut dengesini daha rahat sağlayabilmek bunların arasında yer alır. Yuvaya başlamanın ruhsal yönden de katkıları bulunmaktadır; diğer çocuklarla erken yaşta karşılaşmak, ilişki kurmayı ve paylaşmayı öğrenmek, gerekli olduğu taktirde kendini korumayı öğrenmek ve yavaş yavaş bazı küçük sorumluluklar edinmeye başlamak. Çocuklar bunlarla erken yaşta karşılaştırklarında, kendilerine en uygun gördükleri ilişkisel özellikleri oluşturmaya başlayabilirler.

Yuvaya başlayan bazı çocuklarda… Ayrılık anksiyetesi.

Anne ve babadan ayrılmak zor bir deneyimdir. Bazı çocuklar yuva kapılarının önünde yoğun bir endişeye kapılırlar. Çocukların gelişim süreçlerinin doğal bir parçası olan bu durum, çok yoğun yaşandığı taktirde yardım almayı gerektirebilir. Çocuğun kaygısı bilinçdışı düzeyde şu şekilde ifade bulmaktadır ; “ya bir daha anne ve babamı göremezsem?”. Bunun için, çocuklarını yuvaya bırakan anne ve babaların, yaptıkları seçimden emin olmaları önemlidir. Çocuğunu yuvaya bıraktığı için vicdan azabı duyan bir ebeveyn, endişe yaşayan çocuğunu rahatlatmakta zorluk çekebilir. Yuvaya başlamadan birkaç hafta önce çocuğa gideceği yerle ilgili bilgi vermek, onun, konuyla ilgili sorularına cevap verebilmek için de uygun olacaktır. Hazırlıksız bir şeklilde yuva ortamına giren bir çocuğun, yaşayacağı kaygı düzeyi çok daha yoğun olacaktır.